Konuya girmeden önce şunu belirtmek istiyorum. Kendi felsefemi tek cümle ile özetlemem istenirse bunu Hegel'in şu sözü ile ifade ediyorum. "Efsaneler varlığa soru sormakla aşılabilir; soru sormak aklın dindarlığıdır."

Üzerinde çok fazla konuşabileceğimiz yeterince büyük bir evrende yaşıyoruz. Evreni aklımızla anlayabileceğimiz konusunda ikimizde kuşkusuz aynı düşüncedeyiz. İnsan olarak kendi bakışımızın dışına çıkıp başka bir gözle bakmayı henüz beceremiyoruz. Bu nedenle şuanda yapabildiğimiz en mükemmel yaklaşım tarafsızlığı mümkün olduğu kadar koruyarak kendi aklımızla değerlendirmektir. Akıl insanı diğer türlerden ayıran en önemli özelliktir. Daha doğrusu insani olan tek özelliktir. Üzerinde konuştuğumuz din olsun bilim olsun tüm olgular evrensel değil insanidir. Çünkü evreni kendi bakışımız dışından görme olanağına sahip değiliz. Matematik ve fiziğin evrensel olgular olduğunu iddia etmemizde yine çıkarımsal aklın bir sonucudur. Bunları bilimi reddetmek için değil aksine bilimin ana ilkesi olan tarafsızlık ve doğruluk adına söylüyorum.

Gerçektende objektif bir gözle değerlendirecek olursak fiziği ve matematiği evrensel hali ile değil insani hali ile değerlendiriyoruz. Çünkü evrenin kendisi zaten fiziğin matematiğin gerçek ve uygulamalı halidir. Biz ancak evrensel olan gerçek bilgileri matematik ve fizik olarak insani dile çevirebiliyoruz. Yani varlığı "varlığın kendi dili" ile değil insani dil ile değerlendirmekten başka yöntemimiz olmadığı halde insani dili evrensel ve tek gerçek olarak öne sürmek evrensellik ilkesi ile çelişmektedir. Ve insanı özel kabul etmenin en açık göstergesidir. Evrende insan dışında hiç bir şey itiraz etmez, her şey kendi varlığının gereğini yok oluşuna kadar sürekli devam ettirir.



  • Evrensel bilgiler, bir din inanırı olsun ya da olmasın aklını kullanabilen her insana açıktır.

  • Evren, varlığa ilişkin tüm bilgileri içerir.

  • Evren, kendisinde en küçük bir kuşku ve çelişki olmayan tutarlı ve benzerlikler doludur.

  • Evren, tüm insanlığa herhangi bir elçi olmadan dahi klavuzluk edebilecek, anlaşılması için sadece akıl kullanmanın yettiği geniş perspektifli bir bilgi kümesidir.

  • Evren, tarafsızlığı ve doğruluğu ilke edinen her birey için yönlendirici özelliğe sahiptir. Bu rehberlik özelliği ile gerçeklere ulaşılmasını sağlar.


Yukarıda maddeler halinde verdiğim özelliklere sanırım hiç birimizin itirazı yoktur. Belirttiğim bu maddeleri aslında tamamen Kuran ayetlerinden aldım. Kuran'ı tarafsız bir gözle inceleyen biri olarak gördüğüm tablo budur. Kuran'ı önyargısız olarak incelemeye başladıktan sonra yüzlerce çeviri hatası yapıldığını, yorumların Kuran metni gibi sunulduğunu farkettim ve Kuran'ı orijinalinden incelemeye başladım. Bu incelemelerin devamında farkettiğim en şaşırtıcı bilgi ise Kuran'ın sizi kendisinden sürekli itmesidir. Evet, benim düşünceme göre Kuran, siz onu okudukça sizi başka bir kitaba itiyor. İttiği bu kitabı ise El-Kitap olarak tanımlıyor. Ve Kuran kendisinin El-Kitap'ın sadece küçük bir bölümünü olduğunu, El-Kitap'ın bir bölümünü açıklamak için geldiğini söylüyor. Yukarıda saydığım maddelerin hepsini El-Kitap'ın özelliği olarak veriyor. Ve Kuran;



  • Geldiği toplumun ve insanlığın büyük bir kısmının El-Kitap'ı arkalarına attığını

  • El-Kitap'tan olmadığı halde ondanmış gibi yazılanların hatalı olduğunu

  • El-Kitap'tan ayrılanların sapkınlığa düştüğünü,


bildirmek üzere geldiğini söylüyor. Kuran El-Kitap tanımı ile "evren kitabını" vurguluyor. Tam olarak sizin, benim ve bu gruptaki herkesinde iddia ettiği gibi; dinlerin yozlaştırılmış, afyonlaştırılmış, temelsiz uydurma savlara dayandığını, gerçeklerin El-Kitap'ta yani evren kitabında olduğunu özellikle ve defalarca belirtiyor ve sizi ona doğru itiyor. Bu konu ile ilgili çok geniş bir çalışmam hala da devam ediyor. Bu çalışmanın değiştirdiğim giriş kısmını aşağıya alıntılıyorum. Lütfen çalışmayı din kategorisinde değil, kitaplıktan alınmış herhangi bir kitabın incelenmesi olarak değerlendirin. Sevgiyle... El-KİTAP ve HİKMET KİTAPLARI


Geleneksel İslam anlayışına göre peygamberler aracılığı ile gelen Kuran, Tevrat, İncil ve Zebur olmak üzere dört büyük kitap vardır. Kuran dışındaki kaynaklara ilgi göstermeyen müslümanlar dahi bu düşünceyi sorgulamaz ve olduğu gibi kabul ederler. Oysa konu Kuran'dan incelendiğinde dört kitabın dışında da dine kaynaklık eden kitaplar olduğunu görüyoruz. Öyle ki bunlardan özellikle iki kitap kutsal kitapların da kaynağını oluşturan ve tüm insanlara elçi olmaksızın açık olan kitaplardır. El-Kitap ve Hikmet olarak anılan bu iki kitap istisnasız tüm peygamberlere verilmiş olup Tevrat, İncil, Zebur, Kuran gibi kitaplar bu iki kitabın açıklayıcısıdır.


3/81 - Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Size Kitap ve Hikmet vereceğim. Daha sonra, beraberinizdekileri doğrulayan bir elçi geldiğinde ona inanacak ve onu destekleyeceksiniz. [...]


Dikkatinizi çekeceği gibi tüm peygamberlere Kitap ve Hikmet adında iki kitap verilmiş ve peygamberler yanlarında olan bu iki kitabı doğrulayan bir elçiyi destekleme sözü vermişlerdir. Geleneksel bilgilerin etkisinden arınmayan bir çok müslüman ayette bahsedilen Kitab'ın peygamberler için ayrı ayrı kitaplar olduğunu ve Hikmet'in ise peygamberlerin davranış ve sözleri olduğunu düşünmüşlerdir. Oysa ayette tüm peygamberlere seslenilmiş ve kitap sözcüğü tekil olarak kullanılmıştır. Sözün devamında gelen "beraberinizdekileri doğrulayan" ifadeside anlamı güçlendirmektedir. El-Kitap ve Hikmet'in Tevrat, İncil, Zebur, Kuran gibi kitaplardan farklı olduğunu açıkça bildiren ayetlere bakalım.


3/48 - Ona Kitap'ı, Hikmet'i, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek.


5/110 - Allah, "Ey Meryem oğlu İsa sana ve annene olan nimetimi an" demişti, "Seni Ruh-ul Kudüs ile desteklemiştim; beşikte ve yetişkin iken insanlarla konuşuyordun; sana Kitap'ı, Hikmet'i, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. [...]


19/30 - "Ben Allah'ın bir kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber kıldı," dedi.


İsa Peygamber'in doğar doğmaz beşikte kendisine kitap verildiğini söylemesi doğru anlaşılamamış ve bu kitabın kendisine ileride verilecek İncil olduğu düşünülmüştür. Oysa ayetin Arapça metninde El-Kitap ifadesi kullanılmıştır. "El" ifadesi ingilizcede ki "The" sözcüğü gibi önüne geldiği sözcüğe belirlilik ifadesi katar. Örneğin genel olarak kitaplardan bahsederken "book" ifadesini kullanırsınız, belirli bir kitap "The Book" ifadesi ile adlandırılır. Kuran'da da bu özelleştirme söz konusudur. "El-Kitap" ifadesi belirli ve tek bir kitabın adı olarak, Ali İmran Suresi 81. ayette incelediğimiz "Kitap'ı" vurgulamaktadır.


El-Kitap Nedir?



  • El-Kitap, müslüman olsun ya da olmasın aklını kullanabilen her insana açık olan bir kitaptır.

  • El-Kitap, evrensel olan bilimsel bilgilerde dahil olmak üzere varlığa ilişkin tüm bilgileri içeren kitaptır.

  • El-Kitap, kendisinde en küçük bir kuşku ve çelişki olmayan tutarlı ve benzeşik bir kitaptır.

  • El-Kitap, tüm insanlığa herhangi bir elçi olmadan dahi klavuzluk edebilecek, okunması için sadece akıl kullanmanın yettiği geniş perspektifli bir kitaptır.

  • El-Kitap, tarafsızlığı ve doğruluğu ilke edinen her birey için yönlendirici özelliğe sahiptir ve bu rehberlik özelliği ile evrensel verilerle gerçeklere ulaşılmasını sağlar.


Bu nedenledir ki, Kuran, El-Kitap'ın bilimsel ve evrensel bilgilerine tanık olanları "El-Kitap Ehli" olarak niteler. Peygamberler aracılığı ile El-Kitap'a ulaşan insanları Kuran, "El-Kitap Verilenler" (Utul Kitap) olarak nitelemektedir. El-Kitap Ehli ve El-Kitap Verilenler kavramları daha detaylı bir inceleme yazımıza bırakıyoruz.


El-Kitap Allah katında olup korunan ana kitaptır. Diğer tüm kitaplar El-Kitap'ın açıklayıcısı ve onun bir bölümüdür.


2/113 - Yahudiler: "Hıristiyanlar hiçbir şey üzerinde değil." dediler.Hıristiyanlar da: "Yahudiler hiçbir şey üzerinde değil." dediler.Oysa hepsi El-Kitap'ı okuyorlar.[...]


10/37 - Bu Kur'an, Allah'tan başkası tarafından yalan olarak uydurulmuş değildir. Ancak bu, önündekileri doğrulayan ve El-Kitab'ı ayrıntılı olarak açıklayandır. Bunda hiç şüphe yoktur, alemlerin Rabbindendir.


15/1 - Elif, Lam, Ra. Bunlar, El-Kitap'ın ve apaçık olan Kur'an'ın ayetleridir.


13/1 - Elif, Lam, Mim, Ra. Bunlar El-Kitap'ın ayetleridir. Ve sana Rabbinden indirilen haktır. Ancak insanların çoğu iman etmezler.


10/94 - Sana indirdiğimiz hakkında bir kuşkun varsa, El-Kitabı senden önce okumuş olanlara sor. Sana Rabbinden gerçek gelmiş bulunuyor. Şüphecilerden olma.


2/151 Nitekim size aranızdan bir resul göndermişiz; size ayetlerimizi okuyor, sizi temizleyip arıtıyor, size El-Kitap'ı ve Hikmet'i öğretiyor, size, daha önce bilmediklerinizi belletiyor.


43/2 - Apaçık El-Kitab'a andolsun;


43/3 - Anlamanız için onu yüksek dile sahip bir Kuran yaptık.


43/4 - O, üstün, bilge, çağdaş olan ana El-Kitap'tandır.


Buraya kadar incelediğimiz ayetlerden anlaşılacağı üzere peygamberlere El-Kitap ile birlikte Hikmet'te verilmişti. Kuran, Tevrat ve İncil El-Kitap'tan farklı, onu açıklayan ve ondan olan bölümlerdir.


Arif Aydoğmuş

0 Comments:

Yorum gönder