Kuran'dan mealen:

-- Göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez Allah'a secde ederler. Gölgeleri de sabah akşam (uzanıp kısalarak O'na secde etmektedir.) 13/15
-- Güneş de, ay da bir hesap iledir. 55/5
-- Necm (yıldızlar, bitkiler) ve ağaçlar (Allah'a) secde etmektedirler. 55/6

Görüldüğü gibi, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin ister istemez Allah'a secde ettikleri Kuran'da açıkça belirtilmiştir. Bunun bir yıldız, bir gezegen veya bir insan olması arasında fark yoktur; bu bir genel kural olarak geçerlidir. Şimdi akla şöyle bir soru gelebilir. Madem ki her şey Allah'a secde etmektedir, o zaman herkes iyimidir? Kuran'da istemeyerek secde edenlerin secdeleri amel yönünden yok sayılarak makbul olmadığı belirtilmiştir. Şöyle ki; Kuran'dan mealen:


-- Görmedin mi ki, muhakkak Allah'a göklerde olanlar da ve yerde olanlar da ve güneş, ay, yıldızlar da ve dağlar, ve bütün hayvanat da ve insanlardan bir çoğu da secde ederler. Ve birçokları da vardır ki, onun üzerine de azap hak olmuştur ve kimi ki, Allah bedbahtlığa düşürürse artık onu saadete erdirecek bir kimse yoktur. Şüphesiz ki, Allah dilediğini işler. 22/18

Secde olayı başın bir satıh üzerine eğilerek, alnın o satıh üzerine değdirilmesi olayıdır. Örneğin: Namazda alnın yere değdirilmesi secde ol
ayıdır. Alın yere getirilmeden yalnız bel bükülürse bu ruku olayıdır. Veya yerde yatan bir kimse alnını yere doğru uzatarak yere koyarsa secde etmiş olur. Sabah ve akşam gölgelerin uzaması ve kısalmasının secde sayılması gibi. Bundan da anlıyoruz ki secde de ana esas bir yaratığın başını bir satha doğru bükerek, alnını o satıh üzerine değdirmesidir. Bu da çeşitli şekillerde yapılabilir. Şimdi bundan hareketle Dünya, Güneş, Ay, Gezegenler ve Yıldızların böyle bir secde hareketinin olup olmadığına bakalım, zira Kuran'da bunların secde ettikleri açıkça belirtilmiştir.
Konumuza ilk önce Dünya'yı ele alarak başlayacak olursak, bilindiği gibi Dünya uzayda bir noktada sabit olmayıp hareket halindedir. En meşhur hareketleri, kendi etrafında ve Güneşin etrafında yapmış olduğu dönme hareketleridir. Fakat bu iki hareketten başka daha birçok hareketi vardır. Ay'ın çekim gücünün te
siriyle yapmış olduğu Salınım hareketi. Prezisyon olarak isimlendirilen Topaç hareketi. Nütasyon olarak isimlendirilen Sallanma hareketi, Güneş'le birlikte yapmış olduğu, Güneş'in yörüngesi üzerindeki hareketi v.s. Gibi. Bu hareketlerin içinde öyle bir tanesi var ki Dünya bu hareketiyle baş eğerek secde etmektedir. Bunu izah ettiğimde secde hareketi olduğu açıkça görülecektir. Şöyle ki:
Dünya'nın dönme ekseninin yörünge düzlemine bu gün için dik olmayıp yaklaşık 23,5 derece eğik olduğu bilinen bir husustur. Bak şekil 1

Şekil 1


İşi ilginç kılan, bu eğimin sabit olmayıp değişken olduğudur. Bu açının 100 yıllık bir sürede değişimi ise şöyle veriliyor:

BAŞI EĞİK DÜNYA

ARZIN (DÜNYA) YÖRÜNGEDE
YILLARA GÖRE DEĞİŞEN EĞİM AÇISI
----------- ---------------------------------
1990 23 derece 27 dakika 8,26 saniye
1910 23 derece 27 dakika 3,58 saniye
1920 23 derece 26 dakika 58,89 saniye
1930 23 derece 26 dakika 54,21 saniye
--- ------------------------------------------
1970 23 derece 26 dakika 35,47 saniye
1980 23 derece 26 dakika 30,78 saniye
1990 23 derece 26 dakika 26,10 saniye
2000 23 derece 26 dakika 21,46 saniye

( Veriler için bak: Uzay ve Dünya, Taşkın TUNA Yeni Asya Yayınları B.1982 S.95)

"670 sayfalık The Flammantion Book of Astronomy (London:George Allen and Unwin Ltd.) kitabının 50. Sayfasında Milâttan sonraki 9. Asırda (Hz. Peygamberden 300 sene sonra Arap astronomi âlimlerince Dünyanın yörünge düzlemi ile yaptığı açının 23 derece 35 dakika olarak hesaplandığı yazılıdır. İçinde bulunduğumuz 1980'li yıllarda bu değer 23 derece 26 dakika 30,78 saniye olarak ölçülmektedir. Astronomi ile yakından ilgili uzmanların belirttiğine göre, bu açının her asırda 47 saniye kadar küçüldüğü görülmektedir. Daha değişik bir ifade ile her 128 yılda bir, bir dakikalık açı kadar azalma söz konusudur. Arzın yörünge düzlemi ile yaptığı bu açıya uzay fiziğinde obliquity ismi verilir. Eğer önümüzdeki asırlarda da bu açının değeri gittikçe azalacak olursa Dünya'mızın eğik başı yavaş yavaş doğrulacak ve bu açı sonunda sıfır değerine ulaşacak... O zaman ne mi olacak? Hiç. Sadece mevsimler ortadan kalkacak! (Uzay ve Dünya, Taşkın TUNA Yeni Asya Yayınları B.1982 S.96)

Verileri esas alarak şöylece hesap yapacak olursak:

1980 23 derece 26 dakika 30,78 saniye
1990 23 derece 26 dakika 26,10 saniye
_______________________________
FARK 0 derece 0 dakika 4,68 saniye

On yılda 4,68 saniyelik açı azalması oluşmuş olur; yüz yılda 4,68 x 10 = 46,8 saniyelik saniyelik açı azalması meydana gelmiş olur. 60 saniyelik yani bir dakikalık açı azalması için geçmesi gereken süre :

46,80 saniyelik açı azalması 100 yılda oluşursa
60,00 saniyelik açı azalması X yılda oluşur?
D.O.

60,00 x 100 : 46,80 =
128,20 yılda oluşur, yani yaklaşık her 128 yılda bir, bir dakikalık açı azalması olacağı hesabıyla, derece ve dakikaları esas aldığımız da, dönme ekseninin yörünge düzlemine dik olması için geçmesi gereken süre:

Dünya'mızın 1990 yılın da eksen el konumu:
23 derece 26 dakika 26,10 saniye 10 saniyeleri dikkate almayarak şöylece hesap yapabiliriz:

26 dakika için= 26 dakika X 128 yıl = 3.328.- yıl da
23 derece için= 23 X 60 X 128 = 176.640.- yıl da
TOPLAM 179.968.- yıl da eksen dik olur.

Açının sıfır olduğu bu konumda mevsimler ortadan kalkmış ve ekvator düzlemi yörünge düzlemine paralel olmuş olur. Anlaşılan odur ki hareket bu konumda durmayıp dünya ve gök durdukça yönünü değiştirmeden devam edecektir zira bilindiği gibi uzay cisimlerinde hareketler bir sarkacın hareketleri gibi iki yönlü olmayıp tek yönlüdürler. Örneğin: Dünya'nın Güneş yörüngesinde ki hareketi ile ayın dünya yörüngesinde ki hareketi bu şekildedir, ayrıca dünyanın kendi etrafında yapmış olduğu günlük dönüş hareketi yine tek yönlüdür, bundan da dünyanın dönme ekseninin yörünge düzlemine göre yapmış olduğu hareketin dairesel ve tek yönlü olması gerektiği açıktır. Böylece Dünya kutupları bir çember üzerinde olmak üzere bu çemberi kat eden 360 derecelik bir dairesel harekete sahip olması icap eder. Bu hareketi de süresi, yani tam bir dönüş hareketi yapması için geçmesi gereken süre :

360 X 60 X 128 = 2.764.800.- Yıl olarak hesaplanır. Bu gün için Dünya'nın eksen el eğikliği 23 derece 26 dakika kadardır. Bu eğikliğin doksan derece olduğu yani güney kutbunun güneşe tam dik ve kuzey kutbunun da tam zıt tarafta olduğu zamandan bu güne kadar kaç yıl geçmiştir? Bunu hesaplayacak olursak:

89 derece 60 saniye güneşe dik konum
23 derece 26 saniye bu günkü konumu
__
_____________________________________
66 derece 34 saniye, bu güne kadar geçmiş olan derece ve dakika farkı. Bu da zaman suresi olarak:

66 derce.x 60 dakika. x 128 yıl = 506.880.- Yıl dereceler için.
34 dakika x 128 yıl = 4.352.- Yıl dakikalar için
TOPLAM 511.232.- Yıl geçtiğini buluruz.

İşte bu konum bana göre dünyanın tam secde halidir. Zira biz secde ettiğimizde, örneğin bel kemerimizi ekvator çemberi gibi düşünürsek bunun yer düzlemiyle 90 derecelik açı yapma konumunda alnımızı düzlem sathına değdirdiğimizde secde yapmış oluruz, bu konumda da başımızın tepe noktası tepe noktası kıble yönüne tam dik olmuş olur. Dünya'nın da ekvator düzleminin yörüngesi düzlemine 90 derecelik açı yaptığı konum başının tepe noktasını teşkil eden kutuplarından herhangi bir tanesinin güneşe tam dik olduğu ve düzlemiyle çakıştığı konumu teşkil eder (şekil 3). Bundan da yörünge düzlemini bizim ayak bastığımız yer gibi düşünürsek dünyanın secde hali açıkça ortaya çıkar. Ayrıca nasıl ki kendimiz secde ettiğimizde bütün bedenimiz ve üzerimizde bulunan saç v.s. gibi her şey secde ediyorsa, dünyada secde ettiğinde de kendisiyle birlikte üzerinde ve içerisinde barındırdığı insanlar, ağaçlar, dağlar ve her şey ister canlı olsun, isterse cansız olsun ister istemez secde etmiş olur. Bu hareket yalnız Dünya'ya ait olmayıp Güneş sistemindeki diğer gezegenler tarafından da yapılmaktadır. Gezegenlerin bu günkü eksen al konumları incelendiğinde bunun böyle olduğu kolayca anlaşılır.

Fereç Hüdür

0 Comments:

Yorum gönder